19 Nisan 2010 Pazartesi

olsun ne yapayım...

içime bir ateş düştü sanki birden...
bazen çok istediğin birşeyin olmaması senin için bir şanstır...
yıllar önce bir yerde okumuştum bu cümleyi. ne zaman sıkışsam tekrarlarım. içimi hafiflettiği zamanlarda olur hafifletmediğide... bugün pek hafifletti diyemem açıkcası... neden benimde diğer hemcinslerim gibi parfüm yada ne bilim çanta merakım yok... neden hep pahalı şeyleri seviyorum. acaba onlara ulaşamamak mı bana haz veriyor. ulaştığımda bu tadı alamaycak mıyım? ne bilim ki :/

aylardır bekliyorum, sabrediyorum... tam oldu derken yine olmadı...
olamadı, olamıyor...
vardır bunda da bir hayır, bir şans...
dimi bob?

16 Nisan 2010 Cuma

abudik gubidik

Birşeyler yapmak daha doğrusu mutlu olmak için hep başka şeylerden fedakârlık mı yapmak gerekir. Neden karşılıksız bir şey olmuyor ki? Çok mu ütopik oldu bu yoksa? Karşılık beklemeden birşeyler verebilmek aslında güzel bir duygudur. Tatmayan bilemez tabi ama aslında tadından yenmez...

Enteresan bir gün aslında...
Ben enteresanım belki de gün değil...
Yaşadığımız günü güzel yada kötü yapan da biz değilmiyiz...
Herşey bizim elimizde aslında...
Herşey...

15 Nisan 2010 Perşembe

armutmuyuz yoksa?

Belkide en çok acı veren şeydir suçluluk duygusu...
Vicdanla aynı hissi mi bilmiyorum açıkcası.
Kendimi ne kadar aklamaya çalışsamda, suçsuzluğuma bir türlü inanmadı iç dünyam... Gittiğim her yere, uyandığım her yeni güne, benimle beraber geldi... benimle beraber uyandı...

Biz hata yaptığımız için insanız. Diğer canlılardan bizi ayıran özelliklerden sadece biri bu! Peki hata yaptık diye hayatımızı zindan mı etmeliyiz? Hatamızdan ders çıkarıp yola devam mı etmeliyiz? Seçim şansı farketmesekte elimizin altında... Sadece yolu görüp o yola sapmak kalıyor geriye... ve bunu yapacak cesareti bulmak yürekte... Hayata küsmemek... Yaşadıklarımızdan feyz alarak yola devam etmek... Bana sorarsanız bunu yaptığınız gün bir yaş daha büyümüşsünüzdür! demeyeceğim... Sadece biraz daha olgunlaşmışsınızdır... Armutmuyuz biz demeyin belki de armutuzdur. Hiç olgunlaşmayan, dalda asılı kalan bir sürü armuttan ibaret olabilir dünyamız...

Her sene arkama dönüp baktığımda şimdiki aklım olsa yapmazdım dediğimiiz şeyler oluyor... Peki bunun sonu ne zaman gelecek. Yada doğru soru - bunun sonu gelecek mi var mı  öyle bir yaş... Sürekli arkaya bakıp bunları söylüyorsak, dalda ki ham armuttan nasıl bir farkımız olabilir ki?...

...